YAPAY ZEKÂ NEDİR?

YAPAY ZEKÂ NEDİR?

Artificial Intelligence(AI), Türkçe ismiyle yapay zekâ, insan zekâsını gerektiren işleri yapabilen bilgisayar programları geliştirmekle ilgilenen geniş çaplı bir bilgisayar bilimidir. Yapay zekâlar, edindikleri bilgilerle kendilerini geliştirebilir, problem çözebilir ve karar verebilirler. Bu özellikleri ile yapay zekânın doğal zekâ yani insan zekâsına benzediği söylenebilir. İnsan zekâsından ayrılan en belirgin özelliği ise bilinç ve duygudan yoksun olmalarıdır. Bu yazımızda yapay zekânın türlerini, insan yaşamına etkilerini ve sanat becerisini inceleyeceğiz.

Yapay Zekâ Türleri Nelerdir?

Yapay zekâyı üç kategori altında incelemek mümkündür.

  • ANI (Artificial Narrow Intelligence) Dar Yapay Zekâ: Zayıf yapay zekâ olarak da adlandırılan bu yapay zekâ türü, belirli görevleri gerçekleştirmek için sınırlandırılmış bir alanda eğitilirler. Diğer yapay zekâ türlerinden daha erken ortaya çıkan bu yapay zekâ türü, bir web sayfasını taramak, satranç oynamak, iş kararlarının alınması, otonom araçlar gibi tek bir görevi son derece iyi gerçekleştirebilirler.
  • AGI (Artificial General Intelligence) Genel Yapay Zekâ: Bir insanın yapabileceği herhangi bir zihinsel görevi gerçekleştirebilen yapay zekâ türüdür. Bu yüzden bazı kaynaklarda “insani düzeyde yapay zekâ” olarak adlandırılır. Genel Yapay Zekâya sahip olan bir bilgisayar veya makine insanların karşılaştığı karmaşık sorunları çözebilir, belirsiz ve daha önce karşılaşılmamış bir durumda karar alabilir. Gelecekte bu yapay zekâ türünün insanlar tarafından gerçekleştirilen her türlü görevi üstlenebileceği tahmin edilmektedir.
  • ASI Artificial Super Intelligence Süper Yapay Zekâ. Yakın bir zamanda hayatımıza girmesi beklenen bu yapay zekâ türünün yaratıcılık, genel bilgelik, sosyal beceriler gibi insanlara özgü becerileri gerçekleştirebilmesi öngörülüyor.

Yapay Zekâ Hangi Sektörlerde Kullanılıyor?

Yapay zekâ sağlıktan tarıma, eğitimden gıdaya birçok sektörde yaygın olarak kullanılmaktadır.

Sağlık sektöründe yapay zekâ, koruyucu ve önleyici sağlık, tanı, teşhis ve tedavi aşamalarında yoğun bir şekilde kullanılmaya başlanmıştır. Özellikle koruyucu ve önleyici sağlık kapsamında kişilerin genetik riskleri değerlendirilerek rahatsızlıklar henüz ortaya çıkmadan tedbirlerin alınması sağlanmaktadır. Hasta olmadan önlenen bu riskler sayesinde devletler toplum sağlığı konusunda başarılı sonuçlara ulaşabilmektedirler.

Tıbbi görüntülemede kullanılan yapay zekâ teknolojileri, iş gücü gerektiren görüntü tarama ve vaka önceliğini belirleme süreçlerini üstlenerek, doktorların kritik vakaları belirlemelerine yardımcı olmaktadır.

1997 yılından beri dünya genelinde uygulanan “da Vinci” ile başlayan robotik cerrahi, sağlıkta yapay zekâ uygulamalarından bir tanesidir. Robotik cerrahide cerrah, hastanın yanında bulunan el bileğini model alan cerrah konsolundaki kolları kullanarak ameliyatı en düşük hata payıyla gerçekleştirir.

Günlük rutinlerimizin bir parçası haline gelen bankacılık sektörü de yapay zekânın hızlı gelişiminden faydalanmaktadır. Yapay zekâ uygulamaları yapılacak işlemlerde kolaylık sağlamakta ve internet erişiminin sağlandığı ortamlarda bireyler için zaman ve yer kavramlarını ortadan kaldırmaktadır. Türkiye Bankalar Birliği’nden yapılan açıklamaya göre, Temmuz-Eylül 2021 dönemi içinde bireysel ve kurumsal olmak üzere yaklaşık 73 milyon kişi aktif olarak dijital bankacılık kullanmaktadır.

Kullanıcının dijital bankacılık uygulamalarındaki verilerinin toplanması ve analiz edilmesi sonucunda sunulan avantajlı hizmetler, yapay zekâ teknolojisi ile oluşturulan sohbet robotları(chatbot) sayesinde müşterilere daha iyi bir dijital bankacılık deneyimi sunmaktadır. Yapay zekâ uygulamalarının getirdiği yenilikler bankalar için de iş maliyetlerini azaltmaktadır. Azalan bu maliyetlerle bankalar yeni teknoloji yatırımlarına yönelmektedir.

Makine Öğrenmesi(Machine Learning) ile Derin Öğrenme(Deep Learning) Arasındaki Fark Nedir?

Makine öğrenmesi, yapay zekânın bir alt dalı olarak kabul edilir. Makineler, mevcut verileri algoritmalar sayesinde analiz edip belirli örüntüleri ortaya çıkararak öğrenme sürecini gerçekleştirirler. Veri adedinin artması makinelerin daha doğru sonuçlar elde etmesini sağlar. Günlük hayatta makine öğrenmesi, müşteri davranışlarını tahmin etmek, kullanıcı deneyimini geliştirmek gibi çeşitli alanlarda kullanılmaktadır.

Derin öğrenme, yapay sinir ağlarını temel alır ve makine öğrenmesinin bir alt dalıdır. Yapay sinir ağlarının yapısı birden çok giriş, çıkış ve gizli katmandan oluşur. Dolayısıyla öğrenme süreci epey kapsamlıdır. Bu sebeple derin öğrenme, büyük hacimli verilere ihtiyaç duyar.

Derin öğrenme ve makine öğrenmesinin birbirinden ayrıldığı nokta ise algoritmaların öğrenme şeklidir. Derin öğrenme, makine öğrenmesinde gerekli olan bazı insan müdahaleleri kaldırılarak, daha büyük veri kümelerinin kullanılmasını sağlar. Daha büyük verilerin kullanılması ve birçok katman içermesi sebebiyle algoritmanın eğitilmesi genellikle uzun sürer.

Yapay Zekânın Kullanım Alanları Nelerdir?

Görüntü İşleme mevcut görsellerin analizi ile çeşitli bilgiler edinmeye yarayan sistemlerdir. Görüntü işleme teknikleri, kullanım amaçlarına ve yerlerine göre farklı matematiksel ifadelerle çalışır. Görüntü işleme sistemlerinin ana amacı ise çok sayıda görsel üzerinden, görsellerin arasındaki benzerlikleri veya farklılıkları bularak yeni bilgiler elde etmektir. Görüntü işleme teknolojileri savunma sanayii ve sağlık sektöründe oldukça yaygın kullanılmaktadır.

Doğal Dil İşleme bilgisayarların insan dili anlaması, işlemesi, yorumlaması ve cümle üretebilmesidir.  Doğal dil işleme, yapay zekâ ve dil biliminin ortak kullanıldığı bir disiplindir. Yapay zekâ; sözcük köklerini, kelimelerin sırasını, cümlenin ve söylevin anlamını ayrı ayrı inceleyerek konuşmanın bağlamını öğrenmektedir. Bu öğrenmenin sonucunda insanların verdiği cümleleri anlayıp anlamlı tepkiler veren ya da katkı sağlayan programlar ortaya çıkmaktadır. Mobil bankacılık gibi internet hizmetlerinde kullanılan sohbet robotları, Siri gibi kişisel asistanlara verilen komutlar, ses kaydının yazıya dökülmesi, klavye uygulamalarının bir sonraki kelimeyi tahmin etmesi gibi teknolojiler doğal dil işlemenin günlük hayatı kolaylaştıran örneklerindendir.

Bilgisayarlı Görü, temel olarak bir insanın görsel olarak yapabileceği işleri bilgisayar ya da makine sistemli ortamlarda gerçekleştirilmesini sağlar. Bilgisayarlı görü teknolojileri, görüntü üzerinde bilgi üretebilmek için sayısal görüntüyü oluşturma, işleme, analiz etme ve anlamlı hale getirme gibi yöntemler kullanmaktadır. Bilgisayarlı görünün en temel görevi, nesneleri tanımak ve gruplamaktır. Birçok teknolojinin beraber kullanıldığı otonom araçlarda da bilgisayarlı görü teknolojisi aracın çevresindeki nesneleri algılamasını sağlamaktadır.

Yapay Zekâ Sanat Eseri Üretebilir mi?

Bazı sanat teorisyenleri yapay zekânın yaptığı eserlerin sanat eseri sayılamayacağını çünkü bilinçli bir şekilde yapılmadığını iddia ederler. Bunun yanı sıra yapay zekâ ile üretilen eserlerin gerçek birer sanat eseri olduğunu iddia eden teorisyenler de mevcuttur.

Yapay zekâ, kendisine verilen verileri işleyerek sanatsal eserler üretir. Yani bir sanatçının yaratıcılık anlayışından etkilenir ve ürettiği sanat eserinde yine insanlardan yararlanır.Yapay zekâ sanatı genellikle üretken karşıt ağlar (Generative Adversarial Networks, GAN) teknolojisi kullanılarak yaratılır. Üretken karşı ağlar, gerçek görünmesi için yapılmış görüntüler ve ses gibi yeni içerikler oluşturabilmektedir.

Yapay Zekâyı Kullanan Sanatçılar

  • Refik Anadol  1985 İstanbul doğumlu medya sanatçısı, yönetmen ve makine zekâsı estetiğinde önde gelen sanatçılardandır. California’da bulunan Refik Anadol Studio ve RAS LAB’’i yönetmektedir. Günlük yaşamımızın bir parçası haline gelen makinelerin, zaman ve mekan algılarını nasıl değiştirdiğini araştırmaktadır. Zeminlere, binalara, duvarlara hayat bulduran Refik Anadol eserlerinde post dijital mimari olasılığını göstermektedir.
  • Tega Brain Avustralya doğumlu bir sanatçı ve çevre mühendisidir. Çalışmalarında ekoloji, veri sistemleri ve altyapı konularını ele almaktadır. New York Üniversitesi Entegre Dijital Medya Bölümünde Yardımcı Doçent olarak çalışmaktadır. Aynı zamanda Golan Levin ile birlikte “Code as Creative Medium” kitabını yazmıştır.
  • Bager Akbay 1976, İstanbul doğumlu Bager Akbay yaşamını sanat ve bilim arasında deneyselci bir şekilde sürdürmektedir. Deniz Yılmaz adında robot şair yaratmıştır. Bu robotun sahip olduğu yazılım 12.000 tane Türkçe şiiri okuyup onlar gibi şiir yazmaya çalışmaktadır. Dijitalleştirilmiş 12.000 şiirden kelimeleri alıp peş peşe gelme istatistiklerini analiz ederek şiir yazmaktadır. Şu anda çeşitli üniversitelerde dersler vermekte, tasarım sektöründeki firmalara danışmanlık yapmaktadır.

Yapay Zekâ Çağına Kendimizi Nasıl Hazırlayabiliriz?

Yapay zekânın tüm sektörlere dahil olması ile birlikte çalışanların yapay zekâ farkındalığına sahip olması şirketler için büyük önem arz etmektedir. Global AI Hub olarak başlattığımız «10million.AI» projesi, dünyanın önde gelen kurumları tarafından desteklenen ve kar amacı gütmeyen sosyal bir fayda girişimidir. Dünya çapında 10 milyon kişiye Yapay Zekâ (AI) ve diğer dijitalleştirme alanlarında birinci sınıf eğitime tamamen ücretsiz erişim sunuyoruz.

Global AI Hub platformunda; Google, Amazon, UiPath, Automation Anywhere, AI Business School gibi global teknoloji liderleri ile iş birliği içerisinde oluşturulmuş benzersiz eğitimler sunuyoruz. Topluluk ruhuyla yapay zekâya ilk adımını atmak istiyorsan hemen kaydol!

Yapay Zekânın Tarihsel Süreci

Son birkaç yılda sıklıkla duyduğumuz yapay zekâ kavramı ilk defa 1956 yılında bir akademik konferansta John McCarthy tarafından kullanıldı. 1967 yılına gelindiğinde ise Frank Rosenblatt deneme yanılma yöntemiyle öğrenen nöral ağa dayalı ilk bilgisayar olan Mark 1 Percapton’u yarattı.

Yaklaşık yirmi yıl sonra 1986 yılında Münih’te bulunan Bundeswehr Üniversitesi’nde kamera ve sensörlerle donatılmış, ilk sürücüsüz araba Ernst Dickmanns yönetiminde üretildi.

2010 yılına gelindiğinde teknoloji devi Apple Siri’yi ilk kez tanıttı. Ses Tanıma ve NLP(Doğal Dil İşleme) kullanılan bu teknoloji, aynı zamanda dünyada en çok kullanılan kişisel asistan özelliğine sahip.

Hızla büyüyen bu sektör için Türkiye’de üniversitelerde açılan Yapay Zekâ Mühendisliği lisans bölümleri sayesinde gençlerin dikkati bu alana yöneldi. 2021 yılı itibari ile Türkiye’de 4 üniversitede yapay zekâ mühendisliği lisans programı bulunmakta.

Ağustos 2021 itibari ile Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanlığı ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından hazırlanan, “Ulusal Yapay Zekâ Stratejisi” Bilişim Vadisi’nde kamuoyuna tanıtıldı. Türkiye’nin 5 yıllık yapay zekâ çalışmalarına yön verecek olan bu stratejide istihdam, büyüme, endeks sıraları gibi hedeflerden bahsedildi.

Türkiye’nin Yapay Zekâ Stratejisi

“Ulusal Yapay Zekâ Stratejisi 2021-2025” 2021/18 sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi 20/08/2021 tarihli ve 31574 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Bu kapsamda 6 stratejik öncelik belirlendi.

  1. Yapay Zekâ uzmanlarını yetiştirmek ve alanda istihdamı artırmak
  2. Araştırma, girişimcilik ve yenilikçiliği desteklemek
  3. Kaliteli veriye ve teknik altyapıya erişim imkânlarını genişletmek
  4. Sosyoekonomik uyumu hızlandıracak düzenlemeleri yapmak
  5. Uluslararası iş birliklerini güçlendirmek
  6. Yapısal ve işgücü dönüşümünü hızlandırmak

Bu stratejik önceliklerle beraber toplam 24 amaç ve 119 adet tedbir yayınlandı.

Sanayii ve teknoloji, eğitim, ulusal siber güvenlik, akıllı şehirler ve akıllı ulaşım konularında yapılacak eylem planları da bu strateji kapsamında açıklandı. Türkiye’nin mevcut durumunu ve 2025 yılına kadar atılacak adımları açıklayan bu stratejiyle ulusal çapta bir başlangıç yapıldı.

 

Related Articles